DEVAM: 32- Ölünün
İşitmesi ve Soru Sorması
Taha 124 781 de
(:-780-:) Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resuluilah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmaktadır:
"Ölü -veya insan-
kabre konulduğunda simsiyah mavi gözlü iki melek ona gelir. O meleklerden
birine, Münker ve diğerine de Nekir denilir. O iki melek, ona:
«Bu Muhammed (denilen)
adam hakkında ne dersin?» diye sorarlar. O kimse, eğer mu'min bir kimse ise
(dünyada iken) söylediğini (aynen tekrar ederek):
«O; Allah'ın kulu ve
Resulü'dür. Şehadet ederim ki Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur. Ve yine
şehadet ederim ki, Muhammed, Allah'ın kulu ve Resulü'ür» der. O iki melek, ona:
«Doğrusu biz, senin bunu
söyleyeceğini muhakkak biliyorduk» derler. Sonra kabri o kimse için yetmiş
arşın, yetmiş arşın genişletilir ve orası onun için aydınlık hale getirilir.
Ona:
«(Rahat bir şekilde)
uyu» denilir. Bunun üzerine o kimse, ailesinden en çok sevdiği kimsenin
uyandırdığı gelin-güveyin uyuması gibi -Allah'ın onu bu yattığı yerde yeniden
diriltmesine kadar- uyur.
(Kabre konulan kimse)
eğer münafık bir kimse ise (Muhammed hakkında sorulan soruya): «Bilmiyorum, ben
insanların (O'nunla ilgili) bir şeyler söylediklerini işitirdim. Ben de (aynen)
onu söylerdim» der. Bunun üzerine o iki melek, ona:
«Doğrusu biz, senin bunu
söyleyeceğini muhakkak biliyordulo» derler. Sonra yere: «Onu sıkıştırı»
denilir. Bunun üzerine yer, (onu kabirde) kaburga kemiklerini yerlerinden
oynatırcasına sıkıştırır. Böylelikle o kimse; Allah'ın, onu, (mahşer günü)
yeniden diriltmesine kadar azaba uğramaya devam eder.
- - -
İsnadı sahihtir. ibn
Hibban 5/47 (3107), Tirmizi, sünen (1071) ve Beyhaki, sünen (67-68)
(:-781-:) Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmaktadır:
"Ölü kabrine
konulduğu zaman (kendisini defnedenler) dönüp giderlerken onların ayak
seslerini muhakkak duyar. (Ölen kişi) eğer mu'min bir kimse ise (kıldığı)
namaz, baş tarafında; (tuttuğu) oruç, sağ tarafında; (verdiği) zekat, sol
tarafında; sadaka, sıla-i rahim, iyiliği emretme, insanlara iyilikte bulunma
ile ilgili yaptığı hayır işleri ise ayakları tarafında (durur). Derken (ona)
baş tarafından gelinir. Bu durumda namaz:
«Benim tarafımdan giriş
yoktur» der. Sonra (ona) sağ tarafından gelinir. Bu durumda oruç: «Benim
tarafımdan giriş yokhır» der. Sonra (ona) sol tarafından gelinir. Bu durumda
zekat: «Benim tarafımdan giriş yoktur» der. Sonra (ona) ayakları tarafından
gelinir. Bu durumda sadaka, sıla-i rahim, iyiliği emretme, insanlara iyilikte
bulunma ile ilgili yaptığı hayır işleri: «Benim tarafımdan giriş yoktur» der.
Bunun üzerine ona:
«Otur!» de(nili)r. O da
oturur. Derken ona, batmaya yaklaşmış vaziyetteki güneş gösterilir. Ona:
«Hakkında söz söylediğin
içinizdeki şu adam ile ilgili görüşün nedir? O'nunla ilgili nasıl şahitlik
edersin?» denilir. O da:
«Beni serbest bırakın da
namaz kılayım» der. (Ona): «Doğrusu sen, muhakkak (istediğin şeyi) yapacaksın.
Sen bize soracağımız şeyleri haber ver: Hakkında söz söylediğin içinizdeki şu
adam ile ilgili görüşün nedir? O'nunla ilgili nasıl şahitlik edersin?» derler.
O da:
«(O,) Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'dir. O'nun, Allah'ın Resulü olduğuna ve (bize) Allah
katından hak (din'i) getirdiğine şahitlik ederim» der. Bunun üzerine ona:
«Sen bu (ikrar) üzere
yaşadın, bu (ikrar) üzere öldün ve Allah dilerse bu (ikrar) üzere
diriltileceksin» denilir. Sonra ona, cennet kapılarından bir kapı açılır. Ona:
«İşte şurası, cennette
senin yerindir. (Orasını) Allah senin için cennette hazırlamıştır» denilir.
Bunun üzerine o kimsenin gıptası ve sevinci artar. Sonra ona, cehennem
kapılarından bir kapı açılır. Ona: «İşte şurası, (cehennemdeki) senin yerindir.
Eğer Allah'a isyan etmiş olsaydın, Allah cehennemde orasını senin için
hazırlamış olacaktı» denilir. Bunun üzerine o kimsenin gıptası ve sevinci
artar. Sonra kabri o kimse için yetmiş arşın genişletilir ve orası onun için
aydınlık hale getirilir. Cesedi, başlangıçta olduğu gibi toprağa iade edilir.
Sonra ruhu, temiz ruhlar içerisine konulur. Artık o, cennette bir ağaca asılmış
yeşil bir kuştur. İşte bu, Allah Teala'nın «Allah sağlam sözle iman edenleri
hem dünya hayatında, hem de ahirette sapasağlam tutar» (ibrahim, 14/27)
sözüdür.
Kafire ise baş
tarafından gelinir, fakat (kendisine fayda sağlayacak) hiçbir şey bulunmaz.
Sonra sağ tarafından gelinir, fakat (kendisine fayda sağlayacak) hiçbir
bulunmaz. Sonra sol tarafından gelinir, fakat (kendisine fayda sağlayacak) hiçbir
şey bulunmaz. Sonra ayakları tarafından gelinir, fakat (kendisine fayda
sağlayacak) hiçbir şey bulunmaz. Ona:
«Otur!» denilir. Bunun
üzerine o, ürkmüş ve korkmuş vaziyette oturur. Ona: «Hakkında söz söylediğin
içinizdeki şu adam ile ilgili görüşün nedir? O'nunla ilgili nasıl şahitlik
edersin?» denilir., O da:
«Hangi adam?» der. Ona:
«İsmi götürülmeyen içinizdeki adam» denilir. O: «Bilmiyorum, insanların
(O'nunla ilgili) bir söz söylediklerini işittim, dolayısıyla ben de (sadece)
insanların söylediğini dedim» der. Ona:
«Sen bu (ikrarla)
yaşadın, bu ikrar üzere öldün ve Allah dilerse (kıyamet günü) bu (ikrar) üzere
diriltileceksin» denilir. Sonra ona, cehennem kapılarından bir kapı açılır.
Ona: «İşte burası, senin cehennemdeki yerindir. Allah orasını cehennemde senin
için hazırlamıştır» denilir. Bunun üzerine onun hüsranı ve dövünmesi artar.
Sonra ona, cennet kapılarından bir kapı apıır. Ona: «İşte burası, senin
cennetteki yerindir. Eğer sen Allah'a itaat etmiş olsaydın Allah (cennette)
orasıııı senin için hazırlamış olacaktı» denilir. Bunun üzerine onun hüsranı ve
dövünmesi artar. Kabri onu; kaburga kemiklerini yerlerinden oynatırcasına
sıkıştırır. İşte bu, Allah Teala'nın «Şüphesiz kafirin sıkıntılı bir hayatı
olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz» (Taha, 124) şeklinde
buyurduğu (kabirdeki) sıkıntılı hayattır.
- - -
İsnadı hasendir. ibn
Hibban 5/45-46 (3103), Hakim (1/379, 380, 381), Abdurrezzak, Musaımef 3/567-569
(6703) ve Beyhakı, sünen (7/154)
1751 de Taha 124’e
dair kısa metin var.